31 Ağustos 2010 Salı

ATATÜRK 'ÜN 20 ŞIKLIK SIRRI




O, ‘karizma’nın öteki adı. Bunu karakteri, askeri ve siyasi başarıları kadar giyim zevkine de borçlu. Ardında bıraktığı her fotoğrafında bu kadar şık olması tesadüf değil...

ONU ÖZEL YAPAN 20 DETAY
Kitapta gazeteci Berat Günçıkan, “Protokol yarı devlettir” diyen ve resmi kıyafetlerine büyük önem veren Atatürk’ün giyim zevkini özetliyor:

1. Günlük kıyafetlerinin bir kısmı Paris’ten, Deporant mağazasından alınıyordu. Söylenenlere göre, Fransa’daki terzisinde Atatürk’ün bedeninde bir model bulunuyor, istenilen kıyafet bu modele göre dikiliyordu.
2. Gömlekte genellikle açık renk, beyaz, krem ya da bej tercih ediyordu. Savarona yatı alındıktan sonra kısa kollu, ipek ya da keten gömlek giyiyordu.
3. Değişik yaka çeşitleri kullanıyor, kimi zaman yaka takıyordu.
4. Gömleklerinde önce Arap harfleriyle daha sonra Latin harfleriyle isminin baş harfi yazan arma kullanılıyordu. Arma gömleğinin koluna ya da göğüs kısmına işleniyordu.
5. Yazlık giysilerinin altında çorap kullanmıyor, sandaletlerini çıplak ayaklarına geçiriyordu.
6. Çamaşırında daha çok ipek kullanıyor, üzerine de mavi-lacivert çizgili, kirli beyaz renkte, şal yakalı bir robdöşambr alıyordu.
7. Hemen hemen hepsi siyah olan takım elbiseleri üç parçadan oluşuyordu, ceket, pantolon ve yelek.
8. Yeleğinde köstekli saati, ceketinin küçük cebinde ise mendili hiç eksik olmuyordu.
9. Daima ütüsünün düzgün olmasına, kıyafetin yürürken sarkma yapmamasına, kıvrılmamasına dikkat ediyordu.
10. Seyahatlerinde daha çok tüvit takımını, güderi ceketini, ‘riding coat’ tarzındaki jokey pantolonlarını giyiyordu.
11. Aksesuar olarak bastonun yanı sıra kol düğmeleri, çok sık olmasa da yaka iğnesi eksik olmuyordu.
12. Askerliğinin ilk döneminde fes, savaş yıllarında kalpak kullandıktan sonra Batılı tarzda şapkalar taktı. Panama, silindir, melon, kasket... Şapkalarına da, bütün giysilerine olduğu gibi isminin baş harflerinden oluşan bir marka işleniyordu: G.M.K.
13. Kimi zamanlar kaşkol da takıyordu. Kimisi ‘Sulka and Company’ marka, krem rengi, kar tanesi desenli ipek kumaştan yapılmış kaşkollar gardırobunu süslüyordu.
14. Frak ve smokinlerinde daha çok yün krep ve kumaş kullanılıyordu. Yeleklerde ise satene ağırlık veriliyordu.
15. Smokin ve frakta beyaz papyon takmayı yeğliyordu.
16. Pelerin, ilk kez onun omuzlarında görüldü. Hem savaşta hem cumhurbaşkanlığı döneminde, bazen siyah, bazen mavi pelerin atıyordu omuzlarına. Zor giyinebilen ve taşınabilen pelerini değme aktörlere taş çıkartacak kadar etkileyici kullanıyordu.
17. Kruvaze ceketten pek hoşlanmıyor ve bu modelden uzak duruyordu. Boyunu daha uzun göstermesi için ceketlerinin omuz ıskalasını arkaya doğru diktiriyordu.
18. 42 numara, daha çok bağcıklı rugan ayakkabı giyiyordu. Ya İngiltere’den getirilen ya da Sirkeci’deki Altın Çizme’ye ve Nuri’ye sipariş verilen ayakkabılarında duruma göre tozluk da kullanıyordu.
19. Rugan ayakkabılarının astarını kırmızı kadifeyle kaplatıyordu.
20. Çizgili çorapları yeğliyordu. İçi kuzu, bilekliği kurt kürkünden eldivenlerini çok seviyordu.

CHANEL’E ÜNiFORMA SiPARiŞi

Türkiye’nin en önemli modacılarından Vural Gökçaylı, Atatürk’ün Coco Chanel’le yaptığı çalışmayı anlatıyor. Kendisi diyor ki , “Atatürk, ordunun ilk giysilerini Coco Chanel’e çizdirmiştir. Ordu, yirmi yıl öncesine kadar bu üniformaları giyiyordu. Atatürk, subayların kısa kollu kıyafetleri için de çalışmalar yapmıştı. Paris’te ‘Biblioteque Nationel’de Chanel’e verdiği siparişlerin belgeleri varmış. Atatürk, dünyayı, dünya modasını, dünya sanatını yakından takip ediyordu, dönemin tüm yeniliklerinden haberi vardı, en önemlisi vizyonu vardı. Chanel’deki yetenek de onun dikkatini çekmişti” diyor.

İSTANBUL MODA GÜNLERİ KOTON DEFİLESİ







28 Ağustos itü taşkışla kampüsünde gerçekleşen defile izlenmeye değerdi...

9 Ağustos 2010 Pazartesi

ÇORAP MI DEDİNİZ!





Yaklaşan çorap modasına Fransa'dan eğlenceli yorumlar var.
Marion ve Olivier tarafından çoraplara yapılan baskılar çorabın ruhunu gençleştiriyor.

Hem renkli hem marin temalı yaz koleksiyonu çorap ve yaz kelimelerini birbirine yakıştırıyor.Fakat Türkiye'de yok.Malesef...

Mudo vitrinleri WGSN raporunda



Uluslararası trend belirleme ajanslarından WGSN (Worth Global Style Network) dünyanın en beğenilen vitrinlerini web sitesinde listeledi. Raporda Türkiye'den de bir markanın adı var. Mudo City'nin İstinye Park'ta 2010 İlkbahar/Yaz sezonu için yapılan vitrini 88 ülkeden çalışmaların arasında yer aldı.
Mudo City'nin bu vitrin çalışmasında doğaya dönüş teması uygulanmıştı. Her duyarlı kişinin kendisine ‘Dünya için ne yaptın?’ sorusunu sorması gerektiği düşünen Mudo görsel düzenleme ve vitrin tasarım ekibi, doğal hayata kayıtsız kalmamak adına kamp hayatının güzelliğini öne çıkardı. Mağaza vitrininde kamp çadırı kurarak, mankenlerini izciler gibi giydiren Mudo tasarım ekibi, vitrine bir de televizyon koymuştu. Televizyon yıllar önce saat on ikiden sonra yayın akışının durduğu zamanlara gönderme yapıyor
WGSN'in raporunda Mudo City ile birlikte Londra Selfridges ve Harrods, Milano Louis Vuitton, Agent Provocateur, Paris Printemps, Royal Copenhagen, Zara, Juicy Couture ve Moschino gibi markalar da yer aldı.